Öldürme Eylemi Tartışma Yarattı
HAYAL PERDESİ - Gündem 26.02.2014

Öldürme Eylemi Tartışma Yarattı

 

2 Mart 2014 gerçekleştirilecek Oscar Ödülleri öncesinde, En İyi Belgesel dalında aday olan Öldürme Eylemi (Act of Killing) tartışmalara sebep oldu. Endonezya’da 50 ve 60’lı yıllarda Komünist Partisi üyeleri ile başlayıp yüz binlerce insanın katledilmesiyle sonuçlanan karanlık bir dönemi, kurbanlar yerine bizzat olayda yer almış katillerin gözünden, üstelik de parodileştirerek anlatan Joshua Oppenheimer imzalı belgesel bu sene birçok festivalden ödülle döndü. En son İngiltere’nin saygın sinema ödülü Bafta’da En İyi Belgesel ilan edilen Öldürme Eylemi’ne en büyük tepki de İngiltere’den geldi. BBC’nin Storyville belgesel dizisinde editörlük yapan Nick Fraser 23 Şubat’ta The Observer’da yazdığı yazıda belgeselin Oscar’a layık olmadığını vurguladı. Filmin gerçek şiddet görüntülerine yer veren “snuff filmi” (snuff movie) türüne girdiğini söyleyen Fraser, Yahudi Soykırımı’yla veya Bosna, Ruanda, Güney Afrika ve İsrail’de yaşanan katliamlarla ilgili benzer belgesellerin çekilmesi halinde eleştirmenlerin aynı beğeniyi gösterip göstermeyeceğini sordu. Fraser filmin Endonezya’da yaşananların arka planına dair hakikatleri göstermek yerine sivil halka yönelik katliamda yer alan ve cezalandırılmadıkları gibi hiçbir pişmanlık belirtisi de duymayan bir grup serseriyi “pohpohlandığını” belirtti. Belgesel türünün olgularla kurguları bir araya getirdiğini ve her türlü malzemeye açık olduğunu söyleyen Fraser bu sebeplerden dolayı belgesel yapımının büyük bir dikkat ve ustalık istediğini vurguladı. Arthur Koestler’e atıfla kitle katliamlarıyla bu katliamlara karşı kayıtsızlığa karşı ancak “haykırarak” tepki gösterilmesi gerektiğini ifade eden yazar, Öldürme Eylemi’nin de böylesi bir tepkiyi hak ettiğini söyledi.

Nick Fraser’ın belgesele dair eleştirisine yanıt gecikmedi. Belgeselin yönetmeni Joshua Oppenheimer 25 Şubat’ta The Guardian’a yazdığı yazıda belgeselini savundu. Endonezya’da hâlihazırda iktidarını sürdüren rejimin kurbanlarıyla sekiz yıl boyunca yüz yüze çalıştığını söyleyen Oppenheimer onların maruz kaldıkları şiddeti tekrar etmekten özellikle kaçındığını belirtti. Başlangıçta mağdurların yaslarıyla nasıl başa çıktıkları kadar rejimin katilleri etrafta cirit atar ve yaşananlar her an tekrar edebilir durumdayken kurbanların bunlara nasıl katlandıklarını anlatmak istediğini ifade eden Oppenheimer köylerde mevzilenmiş askerlerin halkı belgesele yardım etmemeleri için tehdit ettiğini, bunun üzerine kurbanların kendisine “suçluların hikayesini anlat ve akrabalarımızı nasıl öldürdüklerinin filmini yap” dediklerini söyledi. Yönetmen bunun üzerine Endonezya’da mutlu bir biçimde yaşayan ve yaptıklarından böbürlenen katillerin peşine düştüğünü anlattı. Endonezya’daki mağdurlarla insan hakları örgütlerinin “katillerin kurduğu rejimin çürümüş kalbini” ortaya çıkaracağı için belgeselini desteklediklerini söyleyen Oppenheimer katillere ulaşmanın mağdurlara ulaşmaktan daha kolay olduğunu belirtti. Belgeselde katillerin işledikleri suçları film sahneleri ile göstermesini de izah eden Oppenheimer “katillerin kendilerini nasıl göstermek istediklerini yansıtırsak soykırımın kahramanca olduğuna dair yapay görüntüyü de un ufak etmiş olacaktık” dedi.

Yıkılmış bir rejimin belgeselini yapmış olsaydı katillerin muhtemelen özür dileyeceğini belirten Oppenheimer hâlâ muktedir olanları gösterdiği için filminin “tarihi bir anlatı” olmadığını, aksine günümüzde devam eden korku rejimini ekrana taşıdığını ifade etti: “[Öldürme Eylemi] tarihin kendisiyle, muzafferlerin kendi eylemlerini doğrulamak için söyledikleri yalanlarla ve bu yalanların neticeleriyle ilgili bir film; günümüze halen musallat olan çözülmemiş travmatik bir geçmişi anlatan bir film…”

Rejim mağdurlarıyla insan hakları örgütlerinin filmi beğendiklerini söyleyen yönetmen, belgesel sayesinde Endonezya’da soykırıma dair tartışmaların başladığını ve belgeselin Endonezya’yı kendi geçmişiyle hesaplaşmaya, bugününü korkusuzca araştırmaya yönelttiğini belirtti. Kırk yedi yıl boyunca medyanın suskun kaldığı soykırımın belgesel sayesinde konuşulmaya başlandığını söyleyen Oppenheimer, filmin Britanya ve Amerika gösterimlerinde Batı’nın Endonezya’daki diktatörlüğe verdiği desteğin de gündeme geldiğini belirtti.

Bir belgeselin nasıl olması gerektiği, seyircilerle kurbanların anlatılanları nasıl algıladıkları kadar Batı’nın suçlulara ve mağdurlara bakışını da tartışmaya açan Öldürme Eylemi 2 Mart’ta gerçekleştirilecek Oscar’dan da ödül alırsa filmin kopardığı fırtına devam edecek gibi görünüyor. (Celil Civan)

ARKADAŞINA GÖNDER:
Ad Soyad:
Email Adresiniz:
Arkadaş(lar)ınızın Email Adresi:

birden fazla email adresi yazacaksanız boşluk ile ayırmalısınız.
NOTUNUZ:
Bilim ve Sanat VakfıKüre YayınlarıKlasik Yayınlarıİstanbul Şehir Üniversitesi
Hayal Perdesi © 2010 - hayalperdesi@hayalperdesi.net Yayımlanan malzemenin bütün hakları Hayal Perdesi’ne aittir. Kaynak göstererek alıntılanabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına, reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir..