Festivalin Uluslararası Yarışma Filmleri 1
HAYAL PERDESİ - Festival 11.04.2015

Festivalin Uluslararası Yarışma Filmleri 1

 
34. İstanbul Film Festivali’nde Ulusal Yarışma filmleri gibi Uluslararası Yarışma’da da birbirinden çok farklı türlerde filmlere rastlamak mümkün. Festivalin ilk haftasını geride bırakırken, yarışma filmlerine kısa bir bakış atalım isterseniz.
 
Hasret

Almanya’daki küçük bir televizyon kanalının isteği üzerine basit bir belgesel çekmek için İstanbul’a gelen bir Alman yönetmen ve yanındakilerin gözünden İstanbul’un anlatıldığı Hasret, belgesel ve kurmacayı iç içe geçiren şaşırtıcı bir kent portresi. Film, İstanbul’u, İstanbul’un pek bilinmeyen yerleri ve özellikleri üzerinden anlatıyor. Yönetmen Ben Hopkins şehrin görünen yüzünden çok gizlediği yüzünün peşine düşüyor. İstanbul’u efsaneleriyle, hayaletleriyle ve viraneleriyle canlandırıyor. Kimi zaman bir kilisenin yıkıntıları içinden o kilisede geçmişte yaşananları hayal ediyor kimi zaman da kentsel dönüşümle kurulan apartmanların arasında bir hayaleti takip ediyor. Eşine az rastlanır bir bakışla İstanbul’a bakabilmek için Ben Hopkins’in şaşırtıcı filmine göz atmakta fayda var.

 

Bana Bak Philips
Alex Ross Perry ünü henüz Avrupa kıtasına taşınmasa da, Amerika’da yeni kuşak bağımsız yönetmenler içinde sivrilmeyi başaranlardan. Prömiyerini Sundance Film Festivali’nde yapan son filmi Bana Bak Philips, ikinci kitabının basılmasını bekleyen genç ve bencil bir yazar, onun sevgilisi ve kendisine örnek aldığı ünlü bir yazar arasında geçenleri anlatıyor. Tipik bir Woody Allen filmi gibi başlayan yapımda, yönetmen üç karakterin hayatını pek çok ayrıntıya yer vererek beyazperdeye taşıyor. Neredeyse “resimli bir roman” etkisi bırakacak kadar edebi bir anlatımla karakterlerini işleyen yapımın belki de en büyük sorunu birey/toplum diyalektiğinden yoksun kalması. Hikâyeler fazla kişisel, fazla detaylı ve fazla süslü ama hiçbiri netice itibariyle resmin bütünüyle bir ilişki içerisinde değil. Resmin bütününden kopuk pek çok parça izliyoruz. Yarışmanın ilginç başlayan ama gittikçe klişeye bağlayan filmlerinden biri.

 

Gerçeklik
Fransız Quentin Dupieux, namı diğer Bay Oizo, festival seyircisinin aşina olduğu nevi şahsına münhasır yönetmenlerden. Yaptığı filmler pek çok filmi hatırlatmasına rağmen aslında başka hiçbir filme benzemeyen, kendine has atmosfere sahip, tuhaf, şaşırtıcı ve bir o kadar keyifli. Yönetmen son filmi Gerçeklik’te de oldukça karmaşık, başlarda komik bir şaka gibi fakat gittikçe kâbusa dönüşen bir hikâye anlatıyor. Televizyonda kameramanlık yapan Jason çekeceği bilimkurgu filmiyle ilgili aynı kâbusu defalarca görerek onun içinde sıkışıp kalıyor. Fakat aynı kâbusta yönetmen hem Jason’ın hikâyesiyle bağlantılı hem de kendi akışı olan ayrı bir kurmaca yaratıyor. Film içinde film trüğüyle basit bir şekilde açıklanamayacak olay örgüsü ilerleyen dakikalarda iç içe geçiyor ve seyirci Lynchvari bir atmosfer içerisinde Jason’ın kâbusuna ortak ediyor. Hikâyelerin ve türlerin birbirine karıştığı Gerçeklik, Dupieux’u hâlâ keşfetmemiş olanlar için büyük bir şans. Seçkinin kaçırılmaması gereken filmlerinin başında geliyor.

 

Yüzündeki Sır
Almanya’nın tartışmasız son dönemdeki en başarılı yönetmenlerinden Christian Petzold yeni filmi Yüzündeki Sır’da, bizleri bir kez daha İkinci Dünya Savaşı yıllarına götürüyor. Savaştan hemen sonra yerle bir olan Almanya’da, Nazi soykırımından kurtulan Yahudi bir kadın ve toplama kamplarına gönderilmeden hemen önce onu boşamış olan eski kocası arasında yaşananların konu edildiği yapımda, yönetmen bizleri soykırımla yüzleşmeye davet ediyor. Petzold daha önce de işlediği bir temayı farklı bir olay örgüsü etrafında yeniden ele alırken, bu sefer inandırıcılıktan hayli uzak. Karakterlerin tutarsızlıkları ve filmin genel olarak yaşadığı inandırıcılık sorunu filmi zayıflatıyor. Bu sebeple de Yüzündeki Sır’dan yeni bir Barbara bekleyenler hayal kırıklığına uğrayabilir. 

(Barış Saydam)

ARKADAŞINA GÖNDER:
Ad Soyad:
Email Adresiniz:
Arkadaş(lar)ınızın Email Adresi:

birden fazla email adresi yazacaksanız boşluk ile ayırmalısınız.
NOTUNUZ:
Bilim ve Sanat VakfıKüre YayınlarıKlasik Yayınlarıİstanbul Şehir Üniversitesi
Hayal Perdesi © 2010 - hayalperdesi@hayalperdesi.net Yayımlanan malzemenin bütün hakları Hayal Perdesi’ne aittir. Kaynak göstererek alıntılanabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına, reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir..