Boşluğa Şekil Vermek
HAYAL PERDESİ - Gündem 09.05.2018

Boşluğa Şekil Vermek

Abbas Kiyarüstemi Kasım 2006’da Akbank Sanat’ta sergilenen “Kar ve Yol” temalı fotoğrafları için Türkiye’ye geldiğinde basın mensupları ile bir toplantıda buluşmuştu. Kendisine yöneltilen bir soru üzerine, sinemasında her zaman sadece bir fotoğraftaki duyguyu yakalamaya çalıştığını vurgulamıştı. Bu kadar büyük bir sinemacıdan bu sözleri duymak hem ilginç hem de düşündürücüydü. 

Abbas Kiyarüstemi’nin Jean-Luc Nancy ile yaptığı geniş bir söyleşiyi de içeren, Küre Yayınları’ndan çıkan Filmin Apaçıklığı Abbas Kiyarüstemi kitabında usta yönetmen bu konu üzerinde uzun uzun durur: “Bir fotoğrafın, bir resmin bir filmden daha değerli olduğunu düşündüğüm oluyor. Bir resmin gizemi mühürlü kalır, çünkü sesi yoktur, etrafında hiçbir şey yoktur.” Röportajı yaptığı dönem için kendini bir yönetmenden çok bir fotoğrafçı gibi hissettiğini söyler Kiyarüstemi ve ekler: “Şöyle düşündüğüm oluyor: Hiçbir şey söylemediğim bir filmi nasıl yapabilirim?” Kiyarüstemi’nin filmografisine baktığımızda sinema dilinin bu sınırlarda dolaştığını görmek zor değil. Onun sineması kadrajın içindekilerden çok dışındakilere işaret eder, söylediklerinden ziyade söylemediklerini düşündürmek ister. İzleyicinin hayal dünyasını harekete geçirebilmek adına örtük bir anlatımı tercih eder. Kiyarüstemi’ye göre tek bir fotoğraf, bir filmin sebebi olabilir ve sinemanın başladığı yer tam da burasıdır. Zira fotoğraf her zaman olandan fazlasını gösterir. Tek bir fotoğraf, dolayısıyla tek bir an ve bu anın kendini sinema deneyimi üzerinden açmasıdır esas olan. Bu anın sferinin ya da aurasının izleyicininki ile kesiştiği alan ve bu karşılaşma yüzeyindeki etkileşimdir yönetmen için esas olan. Kiyarüstemi’nin, sinemanın izleyici tarafından deneyimlenme süreci üzerine de düşünen, deneysel diyebileceğimiz filmi Şirin (2008) gibi örneklerde bu yaklaşımı daha görünürdür. Şirin’de kamera bir salonda film izleyen kadınların yüzleri üzerinde gezinir. Perdedeki filmin sadece sesini duyarız, bir de kadınların yüzündeki ışık geçişlerini. 2016’da kaybettiğimiz Kiyarüstemi’nin son üç yılını verdiği, vefatının ardından oğlu Ahmed Kiyarüstemi’nin gözetiminde tamamlanan filmi 24 Kare (24 Frames, 2017) de yönetmenin bu manada hayalini kurduğu sinemaya yaklaşır. (Tuba Deniz)

   

(Yazının tamamını Hayal Perdesi’nin 64. sayısında okuyabilirsiniz.)
ARKADAŞINA GÖNDER:
Ad Soyad:
Email Adresiniz:
Arkadaş(lar)ınızın Email Adresi:

birden fazla email adresi yazacaksanız boşluk ile ayırmalısınız.
NOTUNUZ:
Bilim ve Sanat VakfıKüre YayınlarıKlasik Yayınlarıİstanbul Şehir Üniversitesi
Hayal Perdesi © 2010 - hayalperdesi@hayalperdesi.net Yayımlanan malzemenin bütün hakları Hayal Perdesi’ne aittir. Kaynak göstererek alıntılanabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına, reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir..