Hayata Meydan Okuyanların Ahvâli
HAYAL PERDESİ - Yorum 02.05.2016

Hayata Meydan Okuyanların Ahvâli

Daire (2014); Büyük Oyun (2009) ve Kolpaçino: Bir Şehir Efsanesi (2009) filmlerinin yönetmenliğini yapan Atıl İnaç’ın filmografisinden ayrılan bir yapım. Film, üç karakterin kullanılmayan bir havaalanı etrafında gelişen trajikomik hikâyesini anlatır. Taşraya sonradan gelen Feramus’un taşra hayatı ve onun iç muhasebesine şahit kılan rüya/hayal sahneleriyle absürd ve gerçek bir arada işlenir. Ancak absürdlük daima bir adım öndedir. Ayrıca film bir taraftan sosyal sistemin bozukluğuna işaret ederken diğer taraftan Saussure ve Nietzsche’ye atıfta bulunarak felsefi bir alt metin kurar. Bireyin diğer insanlar, devlet ve Tanrı’yla olan ilişkisi Feramus karakteri üzerinden aksettirilir. Film bu bakımdan farklı dairelerin birbirini çevrelediği kompleks bir yapı oluşturur. Daire, gerek felsefe eğitimi almış yönetmenin dünya görüşünü yansıtması gerek de karakterlerin ve konunun sıra dışı bir şekilde ele alınmasıyla dikkat çeker. 

Üniversitede felsefe hocası olan Feramus, babasının ölümü üzerine ondan miras kalan arsanın işlerini halletmek için doğduğu kasabaya döner. Yabancısı olduğu bu kasaba tuhaftır ve onda şaşkınlık hissi yaratır. Keza burada devletin, o kadar yatırım yaptığı hâlde kullanıma açmadığı ama içindeki görevlilerin yattıkları yerden para kazandıkları bir havaalanı vardır. Feramus’un bir yandan havaalanında çalışan bir yandan da meyhanede yaptığı tehlikeli intihar şovlarıyla “istemem yan cebime koy” hesabı, milletten para koparan Arif’le tanışması da şaşkınlığını artırır. Ancak bu şaşkınlık ve durgunluk hâli çok uzun sürmez. Feramus ilk tepkisini, babasından kalan kurak arsanın belediye tarafından yeşil alan ilan edilmesine gösterecektir. 
 
Burada Feramus gibi kasabaya ait olmayan bir kişi daha vardır; iki çocuğuyla yaşayan ve belediyenin tiyatrosunda çalışan Betül. Onun hayatı da belediyenin, çalıştığı tiyatroyu düğün salonu yapmak için kapatmasıyla alt üst olur. Bir yandan işini kaybeden diğer yandan da hasta kızıyla ayakta kalma mücadelesi veren Betül ise çareyi hayatla inatlaşmakta bulur. Çünkü oyunu kuralına göre oynamak gerekir. Sıra dışı engeller ve güçlükler bir döngü oluşturarak daha da sıra dışı çarelere ve meydan okumalara sebebiyet verir. Kendine uygun bir işi rahatlıkla bulabilecekken, iş garantisi olan gassallığa başvurması bu durumun sonucudur. (Rüveyda Temel) 
 
-Yazının tamamını Hayal Perdesi’nin 51. sayısında okuyabilirsiniz.- 
ARKADAŞINA GÖNDER:
Ad Soyad:
Email Adresiniz:
Arkadaş(lar)ınızın Email Adresi:

birden fazla email adresi yazacaksanız boşluk ile ayırmalısınız.
NOTUNUZ:
Bilim ve Sanat VakfıKüre YayınlarıKlasik Yayınlarıİstanbul Şehir Üniversitesi
Hayal Perdesi © 2010 - hayalperdesi@hayalperdesi.net Yayımlanan malzemenin bütün hakları Hayal Perdesi’ne aittir. Kaynak göstererek alıntılanabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına, reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir..