“Kendi içine doğru büyüyen” sinemasıyla münhasır Erksan, Türk sinemasının anlaşılması en güç yönetmenlerinden; onun iç dünyasına girebilmek, ancak filmlerinde aralık bıraktığı kapıları zorlayarak mümkün olur. Cümle Yayınları’ndan çıkan ‘Kuyu’da Bir Yönetmen, “Bu kitap, yaşasaydı belki haşin ve hırçın çehresi dolayısıyla yanına yaklaşmaktan çekineceğim bir insanın tekil macerasını anlatma teşebbüsüdür. Doğrusu cahil cesaretidir.” diyen yazar Mücahit Gündoğdu’nun, nitelikli ve zengin bir çalışması. Filmlerini yalnızlık, tutku, şiddet, arzu, mülkiyet, vatan, direniş temaları üzerine kuran yönetmenin, hayatında da bu kavramları bulmak mümkün. Gündoğdu, hayatı sinemamızla bütünleşen Erksan’ı anlatırken, Türk sinemasının da dönüşüm ve gelişim, kimi zamansa gerileyiş hikâyesini anlatıyor.
Kitapta, Mücahit Gündoğdu’nun deyişiyle “kamerayı bir kalem gibi kullanan Erksan’ın” demeçleri ve anılarının aktarılması, sanatçının bilinmeyen yönlerine, sinema dışındaki hayatına, üniversite yıllarında sanat tarihini hayatının odağına yerleştirme nedenlerine eğilme imkânı sunuyor. Yazar, “sanat ve düşün adamı” olarak tanımladığı Erksan’ın eserlerini daha iyi irdelemek için gerekli bilgileri hem Erksan’ı tanıyanların hem de Erksan’ın gözünden sunarak çok açılı bir okuma deneyimi sağlıyor. (Dilan Salkaya)
(Yazının tamamını Hayal Perdesi’nin 59. sayısında okuyabilirsiniz.)