Söyleşi
Atalay Taşdiken SÖYLEŞİ:Betül Durdu Yunus Emre, Âşık Veysel, Karacaoğlan’ın bizdeki karşılığı neyse sonraki kuşaklar için de Neşet Ertaş onu ifade edecek.
21.03.2016 Neşet Ertaş Okyanussa Anlattığımız Bir Damladır

Ah Yalan Dünyada belgeseli, büyük halk ozanı Neşet Ertaş’ın Almanya’da geçirdiği yılları ve Türkiye’ye dönüşünden sonraki yaşamını anlatıyor. Belgeselin yönetmenlerinden Atalay Taşdiken’le belgeselin ortaya çıkış sürecini ve Neşet Ertaş’ın toplumumuzdaki yerini konuştuk.  

Neden Neşet Ertaş belgeseli yapmak istediniz? 
Orta Anadolulu olmamın mutlaka katkısı vardır. Orta Anadolu’nun dili ve melodilerine hâkim olması, sazı çalış biçimi itibariyle çocukluğumdan itibaren beni etkiledi. Sadece müziğinden, saz çalmasından, sözlerinden etkilenen bir hayranlık değil. O abdal, bezgin, filozof yanını keşfetmek belgeseli yapmamda etkili oldu. Ozan Neşet Ertaş, müzisyen Neşet Ertaş’ın önüne geçti bende. Belgeselin yönetmenliğini birlikte yaptığımız Hacı Mehmet Duranoğlu, Can Dündar’ın Garip belgeselini de hazırlamıştı. O belgesel gereği, Neşet Ertaş’ı yakından tanımıştı. Biraz da ona güvenerek belgeseli yapmaya cesaret ettim.
 
 
Neşet Ertaş’a aynı zamanda bir filozof diyebilir miyiz? 
Neşet Ertaş’ı iyi bildiğini sanan birçok insandan şunu duydum: “Neşet’i tanımamışız. Sadece onun türkülerine, söylediklerine, sazını çalma biçimine bakmışız. Oysa arkada bir derya varmış.” O türkülerin sözlerinin filozof ruhlu olmayan birinden çıkması mümkün değil. “Gölgeye girenin gölgesi olmaz” diyor. Müthiş bir birikimin ürünü, bununla ilgili tez yazılır. Okul görmemiş birinden böyle sözlerin çıkması akla zarar. Belgeselde anlatmaya çalıştık; bu Horasan’dan gelen, kuşaktan kuşağa aktarılan, irfanın ürünü. “Öldüğünde mutfağında bir çuval un kalmışsa günaha girmişsindir, dünya malı için çalışmışsın demektir.” Bunlar insanın tüylerini diken diken eden sözler. Bir lokma, bir hırkanın başka şeklini söylüyor; bir derviş, bir veli.
 
Belgeselin adı neden Ah Yalan Dünyada? 
Sanatçının popüler türkülerinden biri “Yalan Dünya”. Belgeselin adını Yalan Dünya diye çalışırken aynı isimde bir dizi yapıldığını fark ettik. İsmi değiştirmeye karar verdik ve gördük ki İstanbul’a gelip ilk çıkardığı plağın ismi “Ah Yalan Dünyada”. Yıllar içerisinde türkü “Yalan Dünya” diye tescillenmiş. Ah Yalan Dünyada yapmaya karar verdik.
 
Anlatılan temaya uygun, Neşet Ertaş’ın felsefesini anlatan bir bölüm var belgeselde. “Yalan Dünya” türküsünü söylemeden önce Yalan Dünya’nın ne olduğunu kendisi anlatıyor. “Aslında dünya yalan değil. Yediğimiz, içtiğimiz, söyleştiğimiz yalan mı? Bunların hepsi gerçek ama yalan dünya bir kahır kelimesidir. Bu dünyadan muradını alamamış insanın söyleyip geçtiği bir laftır. İşte onlardan birisi de benim” diyor. Belgeselde anlattığımızı orada kendisi söylüyor.
 
 
-Söyleşinin tamamını Hayal Perdesi’nin 51. sayısında okuyabilirsiniz.-
ARKADAŞINA GÖNDER:
Ad Soyad:
Email Adresiniz:
Arkadaş(lar)ınızın Email Adresi:

birden fazla email adresi yazacaksanız boşluk ile ayırmalısınız.
NOTUNUZ:
Bilim ve Sanat VakfıKüre YayınlarıKlasik Yayınlarıİstanbul Şehir Üniversitesi
Hayal Perdesi © 2010 - hayalperdesi@hayalperdesi.net Yayımlanan malzemenin bütün hakları Hayal Perdesi’ne aittir. Kaynak göstererek alıntılanabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına, reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir..