Hayal Perdesinin Gözünden
Türk Sineması Araştırmaları
16.10.2015 Amy Hayatı Iskalayıp Ölüme Koşmak Betül Durdu

Yönetmen Asif Kapadia’nın caz sanatçısı Amy Winehouse’un hayatını ve 1990’ların sonunda başlayıp 2011’deki ani ölümüyle sona eren müzik kariyerini anlattığı Amy belgeseli 68. Cannes Film Festivali’ndeki dünya prömiyerinin ardından nihayet Türkiye’de de vizyona girdi. Kapadia, daha önce pistte geçirdiği bir kaza sonucu hayatını kaybeden Brezilyalı Formula 1 pilotu Ayrton Senna’nın hayatını konu alan Senna (2010) belgeseli ile de büyük yankı uyandırmıştı.

Kariyerinin henüz başlarındayken şöhret olmak konusunda sarf ettiği “Kaldırabileceğimi düşünmüyorum, muhtemelen deliririm.” ve  “Gerçekten ünlü olduğumu düşünseydim gider intihar ederdim.”  sözleri serüveninin sonunu belirliyor. Şöhret olmak nihayetinde Amy Winehouse için bir intihar girişimine dönüşüyor. Amy Winehouse ölümüyle müzik tarihine altın harflerle geçmiş aralarında Jim Morrison, Jimi Hendrix ve Kurt Cobain gibi 27 yaşında hayatını kaybeden ünlü isimlerin bulunduğu efsaneleşmiş 27’ler Kulübü’nün kırkıncı üyesi oldu.

Yüzyılın yeteneklerinden biri kabul edilen ünlü müzisyenin daha önce görülmemiş arşiv görüntülerinin yanı sıra yayınlanmamış şarkıları da belgeselde yer alıyor. Amatör video kayıtlarına Amy Winehouse’un yakınlarının ve yer yer kendi sesinin eşlik ettiği belgesel, sanatçının bir yandan başarı basamaklarını hızlıca tırmanırken diğer yandan da ölüme doğru sürüklenişini anlatıyor. Kariyerinin en başında kimi zaman ürkek kimi zaman neşeli halleriyle karşımızda bulduğumuz Amy, ilerleyen zamanlarda bir türlü alışamadığı şöhret yüzünden her daim bunalımlı bir ruh haline bürünüyor. Günden güne artan şöhreti sayesinde sanatçı Amy dünyaya açıldıkça, gerçek Amy bir insan olarak daha fazla içine kapanıyor. Back to Black albümüyle kariyerinin zirvesine çıkmışken konserlerde milyonlarca hayranının karşısına çıkmak yerine eve kapanıp yeni şarkılar yapmak istemesi aslında şöhretten kaçışının bir göstergesi. Tedavi olmak için kapandığı otel odasında dahi üzerindeki yoğun medya baskısının devam etmesi ve madde bağımlılığıyla ilgili yapılan gelişigüzel espriler genç sanatçının çöküşünü hızlandıran bir etken fakat bu süreçteki aile ilişkileri de sanatçıyı destekleyici nitelikte değil. Uyuşturucuya eşi Blake Fielder- Civil ile birlikte başlaması ve tedavi sürecinde babası Mitchel Winehouse’ın Amy’nin belgeselinin çekilmesi amacıyla kameraları sanatçının burnunun dibine kadar yaklaştırması da çok sevdiği ve asla hayır diyemediği iki adamın trajik sonunun diğer hazırlayıcıları olduğunu gösteriyor.

Amy belgeseli yapım aşamasından itibaren sanatçının ailesi ve yapımcılar arasında yaşanan objektiflik konusundaki tartışmalarla sık sık gündeme geldi. Yapımcılar Senna’da olduğu gibi Amy belgeselinde de sanatçıyı gerçekliğe riayet edilen bir objektiflikle yansıttıklarını açıkladılar. Belgesel de yapılan açıklamaya uygun, Amy’nin ölümüyle ilgili herhangi bir yorum yapmayıp sadece dramatize ettiği sürece seyirciyi dâhil ediyor. Daha fazla ilgi çekebilecek olan ölümüyle ilgili iddiaları eşelemek yerine, sanatçının yakınlarının anlatımıyla “Nasıl bilirdiniz?” sorusunun peşinden gidiyor. Film mutlaka trajik bir sona sürüklenen sanatçı hakkında pek çok şey anlatıyor ancak Amy Winehouse otobiyografisini şarkılarıyla çoktan yazmıştı.

YORUM YAZ:
Ad Soyad:
Yorumunuz:
Kalan: (Sadece 600 karekter olabilir)
ARKADAŞINA GÖNDER:
Ad Soyad:
Email Adresiniz:
Arkadaş(lar)ınızın Email Adresi:

birden fazla email adresi yazacaksanız boşluk ile ayırmalısınız.
NOTUNUZ:
Bilim ve Sanat VakfıKüre YayınlarıKlasik Yayınlarıİstanbul Şehir Üniversitesi
Hayal Perdesi © 2010 - hayalperdesi@hayalperdesi.net Yayımlanan malzemenin bütün hakları Hayal Perdesi’ne aittir. Kaynak göstererek alıntılanabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına, reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir..