Siyer ve Görsellik Atölyesinden Notlar
HAYAL PERDESİ - Gündem 22.04.2013

Siyer ve Görsellik Atölyesinden Notlar

20-21 Nisan 2013 tarihlerinde, pek çoğumuzun sonpeygamber.info portalı ile tanıdığı Meridyen Derneği’nin ev sahipliğinde "Siyer ve Görsellik" başlığı ile bir atölye gerçekleştirildi. Bu yıl beşincisi düzenlenen atölye dört oturumda birbirinden değerli konukları ile mevzua dair ipuçlarını tartıştı. Atölyenin yapıldığı muhteşem binanın en önemli konuğu tabii ki Mecid Mecidi idi. İranlı yönetmen Mecidi henüz tamamladığı Hz. Muhammed'in çocukluğunu anlatan filmi ile ilgili düşüncelerini paylaştı. Toplantıda ayrıca Derviş Zaim ve Semih Kaplanoğlu da dinleyiciler arasında yerlerini aldılar.

 

Toplantının içeriğine dair izlenimlerimi aktarmadan önce bu toplantıyı ilk duyduğumda hissettiklerimi ve düşündüklerimi sizinle kısaca paylaşmak istiyorum. Siyer ve görsellik gibi netameli konuları Hayal Perdesi’nde ne zaman irdelemeye kalksak bu konudaki literatür eksikliğinden yakınmışızdır. Ülkemizde uzun yıllar boyunca "din" mevzuu dışa dönük, yüzeysel, hatta teferruat bile denemeyecek düzlemlerde tartışıldı. Durum içerdiği magazin boyutu ile masif medyanın iştahını kabarttı. Çok küçük ve izahı açık konular hakkında hukuki beyanat verme şeklinde geçen tartışmalar yıllar boyunca sürdü. Tüm bunlar olurken çağımıza dair konular hiç tartışılmadan bekledi. Hararetleri arttı ve bir şey üretmek isteyen genç entelektüel bu konularda hep yetersiz kaldı. Sathi olanı aşamadı. Bu toplantıyı ilk duyduğumda aklımdan geçenler bunlar oldu. Bu ve bunun gibi toplantılar, tartışmalar ilk defa konunun özüne dair bir hakikati ortaya çıkarma potansiyeli içeriyordu. Bu heyecanın eşliğinde atölyeye gittim. Samimi olarak söylemek gerekirse sonuçlarına dair hiçbir fikrim veya beklentim yoktu.

 

Atölyenin ilk gün oturumu İslam Estetiği kitabının yazarı Prof. Dr. Turan Koç ile başladı. Günümüz dünyasındaki suret ile ilgili yaşanan gerçek ve hakikat arasındaki aldatmacanın ayrımına varmak lazım geldiğini söyledi. Kuran-ı Kerim'e atıfla, "görmedin mi?" şeklinde telkinde bulunan Yaradan’ın "görmeyi, bakmayı" bize bir sorumluluk olarak yüklediğini aktardı. Bu manadaki estetik problemlere dair çözümlere ilk olarak Divan şiirinin incelenmesi ile başlanması gerektiğini söyledi.

 

Yrd. Doç. Dr. Irvin Cemil Shick günümüz sanat dünyasındaki İslam coğrafyasının üretimini inceledi. Bu coğrafyanın iki ucundan sanatçıların eserlerini incelediği sunumunda İslami temsillerin, öğelerin kullanılma yöntemlerine dair izlenimlerini paylaştı. Bu bağlamda hat tezhip gibi kadim sanatların çağdaş sanatta kullanılmalarının dini bir öğe ve içerik olmayabileceğini de söyledi. Bu tavrın metafizik bir betimleme yerine sadece kimlik izahı olarak da kullanıldığını anlattı. Bu eserleri incelerken Irvin Cemil Shick'in söylemediği bir konuyu da ben eklemiş olayım. Metafizik göndermeleri olan unsurların, çağdaş sanatlarda asli anlamlarından uzak kullanılması kimlik ifşası olarak okunabileceği gibi oryantalist bir perspektife de delalet olabilir. Bu durumu özellikle kendi coğrafyasında yaşamayan, eserlerini Avrupa’da üreten sanatçılar üzerinden gözlemlemek mümkün. Bu fikri Mohsen Makhmalbaf üzerinden Cihan Aktaş da dinleyenlerle paylaştı. İlk oturumun son sunumunu yapan Dr. Nur Kançal ise geçmişten günümüze sanat eserlerinde kutsalın görselleştirilmesine dair bir vizyon aktardı.

 

 

İkinci oturumda Enver Gülşen dünya sinemasındaki metafizik göndermeli filmleri masaya yatırdı. Bu bağlamda Tarkovski'nin adını sıkça anan Gülşen’in konuşmasında yanlışlıkla Hz. Tarkovski demesi ve buna Semih Kaplanoğlu’nun olumlayarak destek vermesi izleyenlerin gözünden kaçmadı. Hümeyra Şahin sunumunda tarih yazıcılığı bağlamında siyeri inceledi. Bir senaryo yazılırken, siyere dair konuların nasıl işlenmesi gerektiğine dair fikirlerini paylaştı. Siyere ait mikro bir parçanın ele alınıp onun üzerinden giderek daha büyük bir anlam dünyasına işaret edilebilirliğini ele aldı. Hasan Aycın'a yaptığı atıf ile bir damlayı anlatırsak, okyanusa dair bir şeyler söylenebileceğinden bahsetti. Fatih Okumuş, tasvir yasağına dair fıkhi bir perspektif sundu. Konunun uzun zamanlar tartışıldığını ve gelinen durumu fıkhi referanslar ile ortaya koydu. Son sunum Cihan Aktaş'a ayrılmıştı. Aktaş, sunumunda Mecidi’nin çabasını değerlendirdi. Bu çabanın ne kadar değerli olduğunu ve artarak devam etmesi gerektiğini vurguladı. İran ve Türkiye üzerinden karşılaştırmalı olarak tasvir yasağına dair izlenimlerini aktardı.

 

Atölyenin ikinci günü Mecid Mecidi ile açıldı. Bu konuda doğrudan çalışmayı yapmış bir sanatçı olarak en güncel, dikkate değer ve uzun bir sunumu yaptı. Filme nasıl hazırlandıklarını, yapım sürecini ayrıntılı olarak paylaştı. Filmden bir sahneyi de anlattığı sunumu, siyer atölyesinin en somut çıktısı oldu diyebiliriz. Ardından, Hülya Yazıcı sunumunda çağdaş sanat kavramı üzerinden sanatın evrimini anlattı. Yaptığı sunumu kendi işleri ile zenginleştiren Yazıcı, düşündüren bir sanat arayışı içerisinde olduğunu aktardı. Bu bağlamda siyeri görselleştirirken, anlama dair şeyler düşündüren sembolik bir betim sürecinden yardım alabileceğimizi söyledi. Cemal Şakar sunumunda siyer algımızı da siyer tasvirleri üzerinden yaptığımızı söyleyerek konunun önemine işaret etti. Geçmiş dönemi günümüze getirerek yapılan çalışmaların hakikat ile ilgili her zaman bir problem içereceğini söyleyen Şakar, geçmişin ahlakını alıp günümüze aktarmanın daha ehven bir tercih olabileceğini aktardı.

 

Bu yazıda sadece özet olarak aktarmaya çalıştığım içeriklerin her biri için ayrı bir oturum yapılması gereken konular. Bu husus, atölye sonundaki değerlendirme toplantısında da defaatle belirtildi. Sonpeygamber.info portalının genel yayın yönetmeni Fatma Ekinci kapanış konuşmasında bu tartışmanın bir başlangıç olduğunu, artarak devam etmesi gereken bir tartışma olduğunu söylediği kapanış konuşması herkesin hemfikir olduğu bir sonuçtu.

 

Ne sonuç vereceğini bilmeden gittiğim toplantıdan bana kalan notlar arasından en değerlilerinden birini seçip size aktarmak istiyorum. Belki bu ileriye dönük yapılacak tartışma, çalışma ve işlerde bir mihmandar olabilir. Şöyle ki: Entelektüel bağlamda sorunlar gerçekten derin. Sorular çok fazla. Literatür eksik. Buna rağmen atölye sonucunda şu kanıya vardım ki bunları dert eden insanlar olarak hiç de yalnız değiliz. (Sinan Sertel)

 

ARKADAŞINA GÖNDER:
Ad Soyad:
Email Adresiniz:
Arkadaş(lar)ınızın Email Adresi:

birden fazla email adresi yazacaksanız boşluk ile ayırmalısınız.
NOTUNUZ:
Bilim ve Sanat VakfıKüre YayınlarıKlasik Yayınlarıİstanbul Şehir Üniversitesi
Hayal Perdesi © 2010 - hayalperdesi@hayalperdesi.net Yayımlanan malzemenin bütün hakları Hayal Perdesi’ne aittir. Kaynak göstererek alıntılanabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına, reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir..