Yönetmenliğini Murat Pay’ın, yapımcılığını Semih Kaplanoğlu’nun, görüntü yönetmenliğini ise M. Abdülgafur Şahin'in üstlendiği belgesel film Maşuk’un Nefesi’nin galası gerçekleşti. Dünya prömiyerini FIDMarseille’de yapan ve Ekim ayında Altın Portakal’da gösterilen film, bu gece Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılan özel gösterim ile İstanbullu sinemaseverlerin beğenisine sunuldu.
Film gösteriminden önce söz alan yönetmen Murat Pay, mevlid hakkında bir film yapma fikrinin nasıl ortaya çıktığını seyircilerle paylaştı. Eşi Ayşe Pay ile birlikte bir sahaftan bir lira karşılığı aldıkları bir mevlid kitabının her şeyi başlattığını ve kitabın kütüphanelerine dahil olması ile birlikte, günlük hayatlarında muazzam bir değişim yarattığını ifade etti. Kızlarının ısrarlı talepleri ile evlerinde her gece mevlidin okunmaya başlandığını anlatan Pay, küçük kız çocuğunun beğenisinin onları mevlid üzerine tekrar düşünmeye sevk ettiğini söyledi. Altı asırdır okunagelen mevlidin söylediklerine kulak verdikten sonra ise mevlid-i şerifi sinema ile anlatma arzusu duyduklarını ve Maşuk’un Nefesi filminin bu düşünceyle şekillenmeye başladığını dile getirdi.
Filmin ana sponsoru Albaraka Türk Genel Müdürü Fahrettin Yahşi ve Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Abdurrahman Arıcı’nın konuşmalarının ardından filmin gösterimine geçildi. Sinemaseverlerin yoğun ilgi gösterdiği gecede Maşuk’un Nefesi; İstanbul’un sinema, musiki ve kültür hayatından isimlerin beğenisini topladı. Film gösteriminin ardından söz alan Mevlidhan Mustafa Başkan ise, genellikle ölüm ve hüzün ile özdeşleştirilen mevlidin aslında doğumu ve neşeyi anlattığını belirtirken; bu gecede bu mutluluğu paylaşan herkese ve filmde emeği geçenlere teşekkür etti. Kapanış konuşmasında sunucunun da ifade ettiği gibi sekiz yüz kişilik bir salonu ayakta kalmak pahasına dolduran seyircilerin alakası, hem bu geleneğin devamına hem de bu geleneğe sırtını yaslayan filmlerin emsalinin artmasına duyulan iştiyakın en büyük delili olması itibariyle ümit verici idi. (Aybala Hilâl Yüksel)
Maşuk’un Nefesi
Konservatuvar son sınıf öğrencisi Abdurrahman, mevlid meşkine ilgi duyar ve geleneksel eğitimi temel alan bu musiki formunu icra etmek için bir arayışa girer. Günümüzde kaybolmaya yüz tutmuş meşk geleneğini sürdüren ustaların sayısı ise epeyce azalmıştır. Bir Kandil günü Sultan Ahmet Camii’nde dinlediği yaşlı bir mevlidhandan çok etkilenen Abdurrahman, bu ustanın peşine düşer. Ustaya ulaşmak, ustadan kabul almak ve nihayetinde meşke başlamak konusunda çeşitli sınavları geçmek zorunda olan talibin yolculuğu umduğu gibi bitecek midir?
Maşuk’un Nefesi, bir çırağın, geleneğin izini takip eden bir ustanın önünde diz çökerek eski usulde mevlid meşki yapma sürecini anlatıyor. Mustafa Başkan, Hadi Duran, Abdurrahman Düzcan ve Murat Şahin’in rol aldığı film Klâsik Türk Musikisi’nin yüzyıllara yayılan meşk geleneğini usta-çırak ilişkisi üzerinden olabildiğince otantik bir şekilde anlatırken seyircisine köklü bir geleneğin izinde özel bir yolculuk vaat ediyor.