Documentarist'te Suriye Sineması
HAYAL PERDESİ - Festival 10.06.2014

Documentarist'te Suriye Sineması

Bu yılki konuk ülkenin Suriye olduğu Documentarist 7. İstanbul Belgesel Günleri kapsamında “Mercek Altında: Suriye” bölümünde “Geçiş Sürecinde Suriye Sineması Paneli” gerçekleştirildi. Salt Galata'da 8 Haziran günü Suriyeli yönetmenler Nasser Kassab, Ziad Kalthoum ve Khaled Abdulwahed'in katıldığı panelde devrim öncesi ve devrim sürecindeki Suriye Sineması konuşuldu.

Katılımcıların sorularına yanıt veren yönetmenler; devrim öncesinde ve sürecinde Suriye sinemasını ve bu mecrada kendilerinin hangi şartlarda, nasıl film yaptıklarını anlattılar.

İlk Suriye filminin çekildiği 1928'den bu yana sadece 150 filmin çekilebildiği Suriye'de devlet tarafından kurulan sinema enstitüsünün kontrolünde sürdürülen sinema çalışmaları hâkim rejimin sınırlaması dâhilinde varlığını sürdürüyor. Mevcut rejimin sanatın formlarını 40 yıl boyunca kontrol etmesi ve bunun sinemayı kısıtlamasının sonucunda Suriye'de sinema ekolü oluşmazken, toplum da sanata hobi olarak bakıyor. Ancak 2011 yılına geldiğimizde başlayan Suriye Devrimi ile birlikte Bağımsız Suriye filmlerinde bir patlama yaşanıyor ve rejimin kameranın silah olarak kullanılabileceği algısı gerçeğe dönüşüyor.

 

Khaled Abdulwahed, ilk başta yapılanların sinemaya değil, haber vermeye yönelik olduğunu ve durumun devrimin başlamasından 6-8 ay sonra ciddi bir boyut kazandığını söylüyor. Devrim sürecinde cep telefonu gibi taşınabilir cihazlar ile yapılan çekimler ve sınırlı maddi imkânlar video-art çalışmalarını ortaya çıkarıyor. Abdulwahed, sinemaya video-art çalışmalarıyla başladığını söylerken Yasser Kassab, zamanımızda videoyla kendimizi ifade etmenin daha etkili olduğunu ve kendisini de bir video sanatçısı olarak gördüğünü ifade ediyor. Ziyad Kalthoum ise önemli olanın Suriye'de yaşananların kaydedilmesi olduğunu ve ileride çok değerli arşiv olacak görüntülerin sinemada da kullanılabileceğini düşünüyor.

 

Devrimin ortaya çıkardığı mültecilik durumu yönetmenleri de etkiliyor. Suriye’ye girip film yapabilen yönetmenler genellikle Rusya ve İran'dan rejim yanlısı yönetmenler ve rejimi haklı gösteren filmler yapıyorlar. Suriye'ye giremeyen muhalif yönetmenler ise kurumları bir yana bırakarak kendileri için sinemanın tek politik ajandasının özgürlük olduğunu ifade ediyorlar.

 

Devrimin gidişatı yönetmenlerin hayatlarını etkilerken deneyimlerinin de filmlerine yansıması durumunu ortaya çıkarıyor. Yönetmenler ilerleyen zamanlarda devrimi anlatırken gerçekleri gözardı etmeden kendi siyasetlerine göre de kişisel ajandalar oluşturabilecekleri mesajını veriyorlar.

 

Son olarak devrim sonrasında film yapımcılarının özgürce ulaşabildiği bir Suriye'de  neler olacak sorusuna ise Ziyad Kalthoum şöyle cevap veriyor: "Savaşın olduğu her yere kameralar girdi, filmler çekildi. Biz de gidip bunları izledik. Savaştan sonra aynı durum Suriye'de de olacak ve biz bunları da izleyeceğiz. Şu anda insanlar öldürülüyor. Bu sonradan sinema turizmi denen şeye dönecek ve biz izleyeceğiz." (Betül Durdu)

ARKADAŞINA GÖNDER:
Ad Soyad:
Email Adresiniz:
Arkadaş(lar)ınızın Email Adresi:

birden fazla email adresi yazacaksanız boşluk ile ayırmalısınız.
NOTUNUZ:
Bilim ve Sanat VakfıKüre YayınlarıKlasik Yayınlarıİstanbul Şehir Üniversitesi
Hayal Perdesi © 2010 - hayalperdesi@hayalperdesi.net Yayımlanan malzemenin bütün hakları Hayal Perdesi’ne aittir. Kaynak göstererek alıntılanabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına, reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir..