Malatya Uluslararası Film Festivali’nden Notlar -1
HAYAL PERDESİ - Festival 25.11.2014

Malatya Uluslararası Film Festivali’nden Notlar -1

 
5. Malatya Uluslararası Film Festivali (MUFF), bu yıl da hızlı başladı. MUFF genç bir festival olmasına rağmen, ülkemizdeki yerini gittikçe sağlamlaştırmakta. Severek takip ettiğim festival, ufak aksaklıklar dışında problemsiz devam ediyor. Festival artık oturmuş bir yapıya sahip. Hava muhalefeti ve üniversitelerin sınav dönemine denk gelmesi festival katılımını biraz olumsuz etkilemiş. Buna rağmen geçen yıllara oranla katılım daha fazla diyebilirim. Özellikle İran filmlerine gösterilen yoğun ilgi dikkat çekici.
 
MUFF film gösterimlerinin yanında oldukça zengin bir etkinlik içeriğine sahip. Örneğin, Yeşilçam yıldızları ile yapılan “Minder Sohbetleri” oldukça ilgi görüyor. Salonlarda göremediğimiz yoğun alakanın bu aktivitelere gösterilmesi, sinema ile halk arasındaki ilişkiyi güçlendirmek açısından önem taşıyor.
 
Bunun yanında Malatya Uluslararası Film Festivali, Suriyeli misafirlerini de unutmadı. Malatya Valisi Süleyman Kamçı, usta oyuncu İzzet Günay ve yönetmen Ünal Küpeli ile Suriyeli sığınmacıların kaldığı Beydağı Konaklama Merkezi’ndeki konteynır kentte gösterilen Amazon filmini çocuklarla birlikte izlediler. Ayrıca Vali Süleyman Kamçı ve İzzet Günay, dün top oynarken kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden on dört yaşındaki Abdülaziz Osman’ın ailesinin konteynır kentteki evlerine giderek taziyelerini sundular. Bu duyarlılık festivalin hayata dair söylediklerinin altını çizmeye yardım ediyor diye düşünüyorum.
 
Festivalde geçen yıllarda yapılan “Ortadoğu” bölümü, bu yılki programda yer almıyor. Ortadoğu sinemasına festivaller dışında rastlamak zor. Bu eksiği kapatmaya yardımcı olduğunu düşündüğüm bu bölümün bu yıl olmaması bir miktar üzücü oldu benim adıma. MUFF’un konumu bu konuda bir alan açmak için oldukça uygun. Burada yer alan izleyici potansiyelinin de dikkatini çekebilecek olan bu bölüm, MUFF’un karar vericileri tarafından göz önünde bulundurulmalı. Dubai ve Katar’daki film festivallerini saymazsak Ortadoğu filmlerine özel bir alan açmış pek fazla festival yok. Dubai film festivalinin içerik manasında bu eksiği dolduramadığı bir gerçek, MUFF’un bu konuda bir potansiyel taşıdığını söyleyebiliriz. Ortadoğu sinemasının çekim merkezi olacak bir festivale evirilmesi naif bir teklif gibi gelebilir. Lâkin yine de tartışılması anlamlı olabilir.
 
Festival programında yer alan dikkat çekici filmlere kısaca bakarsak:
 
Hasan’ın Yolu (Hassan’s Way)
On üç yıl İspanya’da yaşadıktan sonra artık iş bulamaz duruma gelen Hasan, memleketine geri dönmeye karar verir. Bunun için son parası ile ikinci el bir traktör alır. Fas’a doğru yola çıkar. Bir yol hikâyesi olan film içeriğindeki tüm konulara yüzeysel olarak değiniyor. Reji olarak da neredeyse deneysel diyebileceğimiz bir tavra sahip. El Rayo Ernesto de Nova ve Fran Aaujo’nun yönetmen koltuğunda oturduğu film, konu itibarıyla heyecan uyandırıcı bir hikâye gibi görünse de bir ilk film olarak vasat bir noktada kalmış.
 
Toz Ruhu
Yönetmen Nesimi Yetik’in ilk uzun metraj filmi Toz Ruhu, bu yıl Altın Koza Film Festivali’nde büyük ödülü alarak önemli bir başarı elde etmişti. Film, basit temizlik işlerinde çalışan Metin karakterini konu alıyor. Metin, gündelikçilik yaparken bir yandan da arabesk şarkılar besteler. Bununla ilgili olarak bir televizyon programına konuk olur. Toz Ruhu duygusu güçlü bir film ve basit şeyler ile mutlu olan bir adamı konu alması itibarıyla orijinal bir fikre sahip.
 
Yaşadığımız zamanda “kanaat etmek” az rastlanan bir olgu. Nesimi Yetik filmde, böyle bir karakter olan Metin’e seyirciyi fazla yaklaştırmıyor. Filmin dilinden dolayı, onun yaptıklarını neredeyse tarafsız biz gözlemci olarak aktarıyor. Bu tavır Nesimi Yetik’in de film karakteri Metin’in anlam dünyasına yabancı olduğunu düşündürüyor. Film sonrasında yönetmen ile yaptığımız söyleşide, Nesimi Yetik, Metin karakterini gerçek hayatta yaşayan birinden uyarladığını aktardı. Onun yaptıklarını ve hayatını “ilginç” olarak tanımladı. Dolayısıyla “kanaat eden adam” tartışması bu filmle bir kez daha gündeme gelmiş oldu.
 
Kebab & Burçlar (Kebab & Horoscope)
Bir halı dükkânında çalışan bir grup genç, iki pazarlama uzmanı sayesinde farklı bir hayat için çalışmalar yapacaklardır. İki pazarlama uzmanından birisi bir falcı diğeri ise bir kebapçıdır. Absürt bir anlatıma ve içeriğe sahip film, festivalin yarışma bölümünden. Aki Kaurismaki filmlerinde gördüğümüz ilginçliklere sahip olan film, aynı tür oyunculuklara fakat çok daha deneysel bir anlatı diline sahip. Bu deneysel tarz yer yer filmin hikâyesini anlaşılmaz kılmakta. Polonyalı yönetmen Grzegorz Jaroszuk’un filmi, bu “biçimci” tarzı sevenler için ilginç bir deneme diyebiliriz.
 
Leviathan
Festivalin “Dünya Panoraması” bölümünde gösterilen Andrey Zvyagintsev’in son filmi Leviathan, festivalin ilk üç gününde izlediğim en iyi film diyebilirim. Küçük bir kasabada üç kuşaktır yaşayan bir adamın evini ve arazisini istimlâk yolu ile almaya çalışan bir belediye başkanını izliyoruz filmde. Film boyunca insanlar arası ilişkilerin problemlerinden kilisenin tavrına, belediye başkanı üzerinden iktidara ciddi bir eleştiri söz konusu. Çok ufak bir umut ışığı dışında film tüm erklerin tek tek üzerine çizerek ilerliyor. Bu bakımdan kötümser tavrını ciddi şekilde ön plana çıkarıyor. Filmde çok güçlü bir reji söz konusu. İncelikli bir senaryo ile birleşince ortaya gerçekten etkileyici bir film çıkıyor. Seyirci, her ne kadar filmin anlam dünyasına uzak olsa da, hikâye izleyeni etkilemeyi başarıyor. Filmin hikâyesine dair önemli parçaların cevapları da seyirciye bırakılmış durumda. Dolayısıyla çizdiği kötümser tabloyu tartışmaya açıyor. Bu tartışmada yönetmen tavrını net şekilde ortaya koymuş durumda. Bu bakımdan yer yer didaktik olarak nitelenebilecek olan film rahatlıkla bu yılın önemli filmleri arasında sayılabilir.
 
Filmle ilgili ek bir not düşmekte fayda var. Leviathan’da çok naif de olsa Darwinist bir alt yapı söz konusu. Evrime yapılan birkaç gönderme ile izini sürdüğümüz bu tavır filmi bir üst katmana taşıyor. Evrimci bu tavır perspektifinden bakıldığında filmin cümlesi daha da netleşiyor. (Sinan Sertel)

 

 
ARKADAŞINA GÖNDER:
Ad Soyad:
Email Adresiniz:
Arkadaş(lar)ınızın Email Adresi:

birden fazla email adresi yazacaksanız boşluk ile ayırmalısınız.
NOTUNUZ:
Bilim ve Sanat VakfıKüre YayınlarıKlasik Yayınlarıİstanbul Şehir Üniversitesi
Hayal Perdesi © 2010 - hayalperdesi@hayalperdesi.net Yayımlanan malzemenin bütün hakları Hayal Perdesi’ne aittir. Kaynak göstererek alıntılanabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına, reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir..