Çocukken çizdiği resimlere bakıp şöyle diyor, Ahmet Uluçay: “Şu resimler bir de gımıldayıverse…” Uluçay’ın arzusu yıllar sonra gerçek oluyor. Uluçay önce arkadaşlarıyla Tepecik köyünde bir sinema grubu kuruyor. Ardından Almanya’da yaşayan bir gurbetçiden aldıkları eski bir betamax video kamerayla ilk kısa filmi Optik Düşler’i çekiyor. Çektiği kısa filmler Uluçay’a beklenmedik ödüller ve esrarengiz bir ün kazandırıyor. Ancak Uluçay’ın asıl arzusu uzun metrajlı film çekmek. Uluçay 2002’de ilk ve tek uzun metrajlı filmi Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak’ı perdeye taşıyor. Film on iki yaşındayken arkadaşıyla sinema makinesi yapmaya karar veren Uluçay’ın çocukluk hikâyesini anlatıyor. Filmin senaryosu aradan geçen on üç yılın ardından geçtiğimiz günlerde Küre Yayınları’ndan çıktı.
Senaryo kitabıyla birlikte bizi Uluçay’ın bilmediğimiz, daha önce görmediğimiz dünyasına sokan asıl kitap Küller ve Kemikler de Kasım ayında raflardaki yerini aldı. Bu kitap Uluçay’ın çekmeye ömrünün yetmediği Bozkırda Deniz Kabuğu filminin senaryosunu yazma sürecini anlatıyor. İlk filmini “Keloğlan sonunda padişahın kızını alır.” sözleriyle özetleyen Uluçay’ın umudu, ikinci filmi için yazdığı senaryoda gittikçe azalıyor. Küller ve Kemikler’de yönetmen içindeki çocuğa sık sık “Yakup, benim sevgili çocuğum, inan, bu filmi belki hiç çekemeyebiliriz.” diyor. Bu gerçekliğe rağmen Uluçay hastalık ve ölüme karşı çocukluğunun hikâyelerini dillendirmeye devam ediyor.
Her iki kitabı da yayına hazırlayan Ayşe Pay, “Çekmeseydim delirirdim.” diyecek kadar sinemaya tutkun olan Uluçay’ın senaryosu için titiz bir çalışmaya giriyor. Pay, kitabı hazırlarken Uluçay’ın bilgisayarındaki dosyayı referans aldıklarını belirtiyor. Taslak metindeki bazı karışıklıkları da filmi esas alarak düzelttiklerini not düşüyor. Yayına hazırlanan senaryo kitabı, filmin en dikkat çekici sahnelerinin fotoğraflarıyla tamamlanarak kitaba görsel bir zenginlik kazandırılmış. Ayrıca kitabın sonuna eklenen filmografi kısmıyla Uluçay’ı daha yakından tanımamız sağlanıyor. Bu bölüm ile yönetmenin belgesel ve kısa filmlerinin adlarını ve bu filmlerin aldığı ödülleri hatırlama imkânı buluyoruz. Özetle Pay’ın çalışması, Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak filminin Türk sinemasındaki ölümsüzlüğüne karşı bir vefa anlamını taşıyor. (Bahar Yıldırım Sağlam)
Yazanın tamamını Hayal Perdesi’nin 50. sayısında okuyabilirsiniz.