Söyleşi
Metin Güngör SÖYLEŞİ:Koray Sevindi Resimden oyunculuğa, yönetmenlikten görsel efekt, digital compositing ve bilgisayarla animasyona kadar pek çok alanda eğitim alan Metin Güngör, bugünlerde Hollywood’a yerleşti ve çalışmalarına sinema alanında devam ediyor. Güngör, aralarında Harry Potter ve Felsefe Taşı, Lara Croft: Tomb Raider, Yarından Sonra, Hugo, Cehennem Melekleri 2 filmlerinin de yer aldığı elliden fazla yapımda dijital ressam, görsel efekt süpervizörü gibi görevlerde bulundu. Hugo filmiyle 2012 yılında görsel efekt dalında Oscar ödülü kazanan ekipte de yer alan sanatçıyla görsel efektler ve kendi projeleri üzerine konuştuk.
08.02.2016 Filmler Bilgisayar Oyunları Gibi

Görsel efekt sektörü Türkiye’de henüz emekleme aşamasında. Bu konuda uzun yıllardır pek bir gelişme de yaşanmıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Gerçekten de öyle. Şu an emekleme aşamasında ve bu gidişle daha çok emekleyecek. Bunu yapılan tarihi, fantastik filmler ve dizilerden görebiliyoruz. Fetih 1453, Karaoğlan, Muhteşem Yüzyıl, Diriliş, Hititya, G.O.R.A. gibi birçok film görsel efekt anlamında çok kötü. Bu bilindiği ve görüldüğü hâlde aynı kötü filmleri yapmaya devam ediyorlar. Filinta dizisi gibi… Yapılan görsel efekt veya animasyon insanımızın ilgisini çekmiyor. Mesela Fetih 1453 filminde görsel efektler çok kötü olduğu için görsellikten ziyade konu ön plana çıkıyor. Hâlbuki sinema bir görsel sanat dalıdır. Hatta müzik ve edebiyat dışında bütün sanatları bir araya toplar. Resim, fotoğraf, tiyatro, animasyon, grafik, mimari her şeyi içinde barındırır.

Ülkemizde yapılan görsel efektler sizin de dediğiniz gibi yetersiz. Bunun gelişmesi için tek faktör para mı?

Hayır, sorun para değil zihniyet. Bazı sözüm ona sanatçılara, oyuncu, şarkıcı ya da mankenlere astronomik paralar verilirken filmin görselliğini sağlayacak sanatçılara, yönetmene, görüntü yönetmenine, görsel efekt yönetmenine, sanat yönetmenine komik rakamlar veriliyor. Görsel efektler Türkiye’de henüz çok yeni. Gördüğüm kadarıyla ancak birkaç filmde kullanıldı. Yeterli değil tabii. O kaliteye henüz ulaşamadık. Yetenekli sanatçılarımız var ama gereken teknoloji ya da ilgi yeterince yok. Bu da bu alanda az filmin yapılmasından dolayı oluyor. Hep komedi ve basit dramlar var. Zaten dizilerde görsel efektlere pek ihtiyaç duyulmuyor. Gerek de yok çünkü çekilen bütün televizyon dizilerinin konusu hemen hemen aynı ve görsel estetik yok.

Görsel efektin pek çok alanı var. Siz matte painter, görsel efekt süpervizörü gibi görevlerde çalışıyorsunuz. Bu görevleri kısaca açıklayabilir misiniz?

Görsel efektlerin dediğiniz gibi concept, pre-visualisation, animation, matte painting, compositing gibi pek çok bölümü var. Bu bölümlerde çalışanlar çoğunlukla zamanlarını bilgisayar başında geçirirler. Sette bazen concept çizerek bazen de araştırma yaparak çalışırlar. Digital matte painter, bilgisayar ressamı demek. Dijital ressam anlamına geliyor. Klasik ressamlar nasıl kâğıt-kalem ya da fırça-tuval kullanıyorsa dijital ressamlar da bilgisayarında pen, tablet, mouse gibi araçları kullanır. Benim ustalaştığım konu bu. Görsel efekt süpervizörü ise bütün bu departmanları yöneten ve görsele hâkim olan kişidir. Bir bakıma filmin dijital görsel yönetmenidir. Görsel efekt sahnelerinin yaratıcısı ve uygulayıcısıdır. Bu filmlerde yönetmenden sonra en önemli kişidir sette.

Koray Sevindi’nin yaptığı söyleşinin tamamını Hayal Perdesi’nin 50. sayısında okuyabilirsiniz.

ARKADAŞINA GÖNDER:
Ad Soyad:
Email Adresiniz:
Arkadaş(lar)ınızın Email Adresi:

birden fazla email adresi yazacaksanız boşluk ile ayırmalısınız.
NOTUNUZ:
Bilim ve Sanat VakfıKüre YayınlarıKlasik Yayınlarıİstanbul Şehir Üniversitesi
Hayal Perdesi © 2010 - hayalperdesi@hayalperdesi.net Yayımlanan malzemenin bütün hakları Hayal Perdesi’ne aittir. Kaynak göstererek alıntılanabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına, reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir..