Hayal Perdesinin Gözünden
Türk Sineması Araştırmaları
25.05.2018 Hiçbir Zaman Burada Değildin Serin Katil Melis Şahin

Lynne Ramsay Kevin Hakkında Konuşmalıyız (We Need to Talk About Kevin, 2011) filminden altı sene sonra yine aileye ve dolayısıyla topluma dair bir filmle daha seyirciyle buluştu. Hiçbir Zaman Burada Değildin (You Were Never Really Here), bir önceki filmde anne üstünden ilerleyen sorunsalı bu kez baba üstünden ele alıyor. Filmin başkarakteri Joe, asker bir babanın oğludur. Çocukluk dönemi sürekli kavgaların yaşandığı bir aile ortamında geçer. Askeri bir terbiye aldığı babasından sıkça şiddet görür. Yaşadıkları, zamanla Joe’nun hayatını şekillendirir, kendisi de asker olur ve sonra kiralık katil. 

Daha önceki filmde Kevin’ın, burada da Joe’nun başına geldiği gibi; insanın erken çocukluk çağında yaşadığı travmalar sonraki eylemlerinde belirleyici rol oynar. Doğacakları aileyi seçemeyen kahramanlarımız, belirli bir zamana kadar bunu sorgulamaz. Bir nevi “kader mahkûmu” gibi, belirli bir kalıba mecburdur. Yaptıklarından pişman olmaları için dahi zaman gerekir. Girdikleri bu kalıp içinde hayat boyu aynı kalabilirler, bazense üstün çabalarla değişebilirler. Joe’nun film boyunca sık sık muhayyilesinde (dolayısıyla geçmişinde) yaşadığı travmalarda gezindiğine şahit oluruz. Gündelik işlerin arasına yerleştirilen bu flashbackler kendini güçsüz hissetmesine ve haliyle güçlü olmak için silkelenme ihtiyacı duymasına sebep olur. Joe, kriz anlarında babasından öğrendiği gibi kafasına poşet geçirip nefes egzersizleri yapar. Boğulurcasına yaptığı egzersiz Joe’nun ruh halinin görsel anlatımıdır ve bu çaresizlik izleyiciyi de nefessiz bırakır. 
 
Ölüme Hükmetmek
İşi insan öldürmek olan Joe için hayat ve ölüm arasında çizgi varla yok arasındadır. Ama başkası tarafından öldürülmek değil. Hem asker çocuğu hem de eski bir asker olan Joe için başkası tarafından öldürülmek iradi ve bedensel güçsüzlüğün sonucu olduğu için korkulacak bir durumdur. Ancak kendisi kendine zarar verebilir (veya kendini öldürebilir). Sürekli bu düşünce ile yaşar, her an ölmek için hazır sebepler onunladır. Joe’yu hayatta tutan belki de tek sebep annesinin varlığıdır. Joe’nun iç dünyasındaki tüm bu kargaşa filmin bütününe siner. Yönetmenin senaryo kurgusu Joe karakterini, başarıyla ve katman katman açar.
 
Joe’nun duygusal dünyasındaki gelgitlerin yansıtılması, karakterin salt kötü olarak resmedilmesine mani olur. Çünkü aslında Joe acımasız biri değildir, ama istediği zaman acımasızca davrandığı olur. Hamuru tam da kiralık katil olmak için yoğrulmuş kahramanımız mesleğini büyük bir serinkanlılıkla icra eder. Onun için iş iştir, emir emirdir ve yerine getirilmesi gereken her görev korkusuzca ifa edilir. İş hayatı dışında, evinde annesiyle yaşayan, merhametli biridir. Ona türlü şiddetler uygulayan babasının fotoğrafları hâlâ evlerinde durur. Ama annesiyle geçmişe dair hiçbir şey konuşmazlar, zaten anne böylesi bir hesaplaşma için artık oldukça yaşlıdır. Film boyunca yaşlı anne esas olarak Joe’nun merhametli iç dünyasını gösteren karakterdir. 
 
Kendini Zaptetmek
Başta belirtildiği gibi, çocukluk travmaları bir yere kadar Joe’nun davranışlarını ve seçimlerini açıklayabilir veya hatalarının gerekçesi olabilir. Ancak ruhsal takat geliştirdikten sonra artık bir eşik atlaması beklenir. Eşiği atlamak ne kadar zor da olsa bir kiralık katil için bile mümkündür. Kahramanımız Joe, son aldığı işle başına gerçekten büyük bir bela alır. Kaybolan kızının bulunmasını ve suçlularının acımasızca cezalandırılmasını isteyen senatörün teklifini kabul eden Joe, farkında olmadan kirli bir siyasi oyuna dâhil olur. Senatörün kızı Nina’yı çocuk genelevinden kurtarır ama bedelini annesinin öldürülmesiyle öder. Nina’yı kurtardığı halde onu babasına teslim edemeden, küçük kız yine talihsiz kaderine geri döner.
 
İşin sorumlu olduğu kısmı bitince evine dönen Joe yatak odasında vurulmuş olan annesiyle karşılaşır. Daha önce çok kez kana bulanmış elleriyle, annesinin vücudunu merhametle “mesheder”. Takım elbisesini giyip yakışır bir cenaze merasimi düzenlemek isteyen Joe, kısa bir yolculuk sonrası annesiyle bir ırmak kenarına gelir. Kendi ceplerine taş doldurup kefeninin içindeki annesiyle birlikte suyun derinliklerine doğru inmeye başlar. Tam araftayken anneyi karanlığa doğru bırakır ama kendisi asılı kalır. Bu asılı kalış bir değişimin de sancısıdır. Hayata devam etmek için ağırlıklarından kurtulması gereken Joe, gerekli yaşama isteğini kendisi gibi “kader mahkûmu” olan Nina’ya yardım etmekte bulur. Cebindeki taşları bir bir suya bırakır, yüklerinden kurtularak su üstüne çıkar. Filmin Joe’nun annesiyle vedalaştığı bu bölümü, ölümle hayat arasındaki kahramanımızın geçmişle hesaplaşması olarak değerlendirebilir.
 
Joe’nun bu kez iş icabı olmadan kurtarmaya karar verdiği Nina, valinin kaçırdığı ve kelimenin tam anlamıyla “kötü emellerine alet ettiği” pek çok küçük kızdan biridir. Ve Joe onu Vali’nin evinde bulur. Nina kendisi gibi bir canavara dönüşmeden içinde bulunduğu travmadan çekip çıkarmaya gelen Joe, geç kalmış gibidir. Çünkü Nina kendi hesabını görmüş ve evdeki valiyi öldürmüş, kanlı elleriyle oturduğu sofra başında Joe’yu karşılar. Özdeşleşme yaşayan ikilinin arkadaşlıkları bu kader ortaklığıyla kuvvetlenir, oradan beraber uzaklaşırlar.
 
Filmin final sahnesi asıl meselenin yanı sıra, toplumun bu konuda nerede konumlandığını gözler önüne serer. Mola verdikleri bir restoranda Nina’nın tuvalete gitmesini fırsat bulan Joe intihar ettiğinde, çevresinde oturan herkesin yüzü kana bulansa da restorandakiler aldırış etmeden kaldıkları yerden devam ederler. Sessiz kalabalık, kiralık katilin ortaklarından başka bir şey değildir. Bir suçlunun yetişmesinde içinde bulunduğu ve hatta ondan şikâyetçi olan toplumun payı yadsınamayacak kadar büyüktür. 

 
YORUM YAZ:
Ad Soyad:
Yorumunuz:
Kalan: (Sadece 600 karekter olabilir)
ARKADAŞINA GÖNDER:
Ad Soyad:
Email Adresiniz:
Arkadaş(lar)ınızın Email Adresi:

birden fazla email adresi yazacaksanız boşluk ile ayırmalısınız.
NOTUNUZ:
Bilim ve Sanat VakfıKüre YayınlarıKlasik Yayınlarıİstanbul Şehir Üniversitesi
Hayal Perdesi © 2010 - hayalperdesi@hayalperdesi.net Yayımlanan malzemenin bütün hakları Hayal Perdesi’ne aittir. Kaynak göstererek alıntılanabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına, reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir..