Söyleşi
Altan Dönmez SÖYLEŞİ:Esra Tice Yıldırım "Eleştirmenlerin işi zaten eleştirmek, dolayısıyla çoğunu doğru buluyorum. Bazılarının üsluplarını doğru bulmuyorum. Bir de aslında yönetmenlerle eleştirmenler bir araya gelse daha iyi olacak diye düşünüyorum. Çünkü biz hepimiz aynı gemideyiz, aynı sektörün içindeyiz."
18.03.2013 “Türkiye’de Film Çekmenin En Zor Tarafı Ön Çalışmanın Olmaması”

Reklam ve video klip yönetmenliği yapan, çeşitli filmlerde görüntü yönetmeni olarak çalışan Altan Dönmez daha çok TRT’de yayınlanan ve büyük sükse yapan Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam dizisi ile tanınıyor. Sektörün içinden gelen bir isim olan Dönmez, Kıyam’la bütün dikkatleri üzerine çekmişken, bir de Kurtuluş Savaşı’nın önemli hikâyelerinden birini anlatan Taş Mektep’i yönetti. Kayseri Lisesi'nin son sınıfındaki 63 öğrencinin 1920-1921 yıllarındaki öğretim döneminde okullarını terk ederek Kurtuluş Savaşı’na katılmalarının anlatıldığı filmle ilk sinema filmini çeken yönetmenle Sakarya’da sinema sektörü ve filmi üzerine konuştuk. Esra Tice Yıldırım’ın gerçekleştirdiği söyleşide, Dönmez sektörel sorunlara ve filmin aceleye gelmesinin yarattığı olumsuzluklara değindi.

 

Taş Mektep filmi yaşanmış bir olaydan esinleniyor. Tarihi bir film yapmanın ne tip zorluklarını yaşadınız?

 

Türkiye’de film çekmek çok zor gerçekten, düşük bir bütçeyle yola çıktık ve zamansızlık vardı iki ay gibi bir sürede senaryo yazıldı. Dolayısıyla her gün birçok sorunla karşılaştık. En basiti güneşin bitmesine yarım saat var, bir bakıyorsunuz ki figürasyondan bir grup -50 kişi- ayrılıyor setten. Biz gidiyoruz, paramızı alamadık diyorlar. Herkes koşturuyor, halletmeye çalışıyor ama bu sefer siz zamandan kaybediyorsunuz. Yarım saatte çekeceğiniz şeyi beş dakikada çekmek zorunda kalıyorsunuz. Türkiye’de sinema çekmenin en zor tarafı bana göre ön çalışmanın olmaması, yani bu tip filmlerin bir sene iki sene ön çalışma süresi olmak zorunda. Mesela savaş sahnelerinde seyrettiniz, bu savaş sahneleri bir buçuk günde çekildi. Olacak şey değil, övünülecek bir şey de değil bu! Yurt dışında bir prova süresi bile değil. Normalde on günlük bir programı bir buçuk günde çekmek zorunda kaldık. İşte yağmur, aksesuar vs. bir sürü problem yüzünden ama her şeyin ucu gidiyor ve ön çalışma hazırlığına bağlanıyor. Yapım şirketleri bu ön çalışmaya çok fazla bütçe ayıramıyorlar. Çünkü o ayırdığı bütçede ekibin süresini karşılamak zorunda. Gene savaş sahnesinde mesela figürasyonun çoğu tüfek tutmayı bilmiyor. O süre içinde bir de onlara onu öğretmeye çalışıyoruz. Normalde bunları alıp bir iki ay eğitiyor olmamız gerekiyordu. Ama bunlar da çok yüksek paralar, o insanların o masraflarını karşılamanız lazım. Dolayısıyla bunun gibi aslında yüzlerce sorun var.

 

Taş Mektep filminin ön hazırlıklarında bir danışman ile çalışma fırsatınız oldu mu?

 

Yok, sadece cephe kısmında danışman vardı. Onun öncesinde yoktu.

 

Sanat yönetmeni de mi aynı şekilde danışmansız çalışmak zorunda kaldı?

 

Evet, sanat yönetmeni zaten kendi araştırmasını yapıyordu. Ama nasıl ben kısa sürede çekmek zorunda kalıyorsam, o da kısa sürede araştırmasını yapmak zorunda kalıyordu.

 

 

 

Filmle ilgili yöneltilen eleştiriler hakkında neler söylemek istersiniz?

 

Aslında zamanla alakalı, ama zaman da eşittir para bizim sektörümüzde. Dolayısıyla sanat grubuna üç aylık bir ön çalışma süresi vermiş olsaydım, ya da oyuncularla üç ay önce çalışmaya başlayabilseydim, çok daha iyi olabilirdi. Biz okuma provası yapmadan sete girdik, bunların hiçbiri mazeret değil ama bu film yapılmak zorundaydı. Belki normal şartlarda başka bir hikâye olsaydı bu hazırlık sürecini yaşamadan bu filmi almayabilirdim. Ama Taş Mektep 2009’dan beri olan bir proje. Bu film yapılmasaydı rafa kalkacaktı ve yapılamayacaktı. Bizler ya da öğrenciler, gençler şu dönemde yaşayanlar bu hikâyeyi tekrar hatırlamayacaklardı. Dolayısıyla sadece bu filmle alakalı değil sinema filmlerinde, dizilerde gördüğünüz bütün hatalar maalesef zamanla alakalı şeyler. Eleştirmenlerin işi zaten eleştirmek, dolayısıyla çoğunu doğru buluyorum. Bazılarının üsluplarını doğru bulmuyorum. Bir de aslında yönetmenlerle eleştirmenler bir araya gelse daha iyi olacak diye düşünüyorum. Çünkü biz hepimiz aynı gemideyiz, aynı sektörün içindeyiz. Beraber büyüyeceğiz yani sektör olarak, dolayısıyla bir filmin çekilme şartları da eleştirmenin bilgisinde olması lazım. Bu filmin bütçesi bir buçuk milyon dolar. Bir de son yirmi dakikası cephede geçen bir film. Yine de ne yurt dışındaki filmlerin müzisyeninin parası ne de tanıtım parası bile değil. Dolayısıyla eleştirirken biraz bazı kıstasları göz önüne almak lazım, ama seyirci her zaman her türlü eleştiriyi yapma hakkına sahiptir.

 

Türk sinemasında son dönemde ardı ardına tarihi filmler çekildi. Bu hususta neler söylemek istersiniz ve Taş Mektep filmi bu filmler arasında nerede duruyor?

 

Bizim tarihimiz ortada; çok fazla hikâye var ve bu hikâyeler artık yapımcılara cazip gelmeye başladı. İzleyiciye de cazip gelmeye başladı. Ama bu ilgiyi kaçırmamak, doğru kullanmak lazım dolayısıyla biraz daha ön çalışma süreleri, zamanla alakalı sorunlarımızı halletmemiz gerekiyor. Biz Kurtuluş Savaşı’nın 100 km’lik cephesinin 100 metrelik kısmını anlatabildik Taş Mektep filminde. Bu proje ilk bana geldiğinde hikâyeyi biliyordum fakat unutmuş olmanın üzüntüsünü yaşadım. Dolayısıyla düşük bütçeye ve zamansızlığa rağmen bu filmi yapmaya karar verdik. Çünkü bu film çekilmek zorundaydı. 63 öğrenci hatırlanmalı ve hatırlatılmalıydı.

 

Taş mektepten önceki çalışmalarınıza baktığımızda dizi, reklam, klip çalışmalarınız yer alıyor. Televizyon çalışmalarının ardından bir sinema filmi yapmak nasıl bir his?

 

Bir sinema filmi yapmak çok daha önemli, kalıcı ve keyifli.

 

Bir sonraki çalışmanız da yine tarihi film türünde mi olacak?

 

Hiç bilmiyorum, onu biraz da yapımcılar belirliyor.

ARKADAŞINA GÖNDER:
Ad Soyad:
Email Adresiniz:
Arkadaş(lar)ınızın Email Adresi:

birden fazla email adresi yazacaksanız boşluk ile ayırmalısınız.
NOTUNUZ:
Bilim ve Sanat VakfıKüre YayınlarıKlasik Yayınlarıİstanbul Şehir Üniversitesi
Hayal Perdesi © 2010 - hayalperdesi@hayalperdesi.net Yayımlanan malzemenin bütün hakları Hayal Perdesi’ne aittir. Kaynak göstererek alıntılanabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına, reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir..