Hayal Perdesinin Gözünden
Türk Sineması Araştırmaları
20.05.2011 Başka Bir Yerde “Olmamış” Bir Coppola Filmi Kültigin Kağan Akbulut

Sofia Coppola 2003 yılında Bir Konuşabilse (Lost In Translation) ile bağımsız sinemaya sıkı bir giriş yapmıştı, fakat yeni filmi Başka Bir Yerde (Somewhere, 2010) ile yönetmen kredisini tüketiyor. Başka Bir Yerde, her hâliyle bir Sofia Coppola filmi, yönetmen kendine has atmosferini burada da konuşturmuş, fakat asıl mesele Coppola’nın filmin ruhuna güvenip yönetmenliğini film boyunca sağlam bir şekilde örememesinde.

 

Başka Bir Yerde, dünyaca ünlü film yıldızı Johnny Marco’nun gündelik hayatından kesitler sunarak, belli bir sınıf için hayatın anlamsız ve boş olduğunu anlatıyor. Çoğunlukla boşandığı eşinde kalan kızı Cleo, Marco’nun hayatına kısa süreliğine girdiğinde, başkarakterimizin küçük çaplı kendini ve hayatını sorgulama süreci başlıyor. Film, boş ve kurak arazide aynı yol etrafında dönen lüks bir arabayla açılıyor. Arabanın lüksüyle karakterin çevresinin boşluğu, büyük bir tezat oluşturuyor. Bir yandan da Serkan Çellik’in yazısında belirttiği gibi, yönetmen ardından gelen jenerikle beraber kendini fazla ciddiye alan ve acelesi olmayan bir film izleyeceğimizin sinyallerini veriyor. (1) Başlangıç sahnesinde arabanın içine saklanmış Johnny’nin hali pür meali ortaya konuyor bir anlamda.  

 

Johnny’nin kızı Cleo, başkarakterin kendini sorgulama sürecinde kilit bir öneme sahip. Menajerinin söyledikleri dışında hiçbir sorumluluk taşımayan Johnny, kızıyla vakit geçirmek zorunda kalınca üzerine daha önce hiç almadığı bir sorumluluk yükleniyor. Karakterin hayatının farkına varması açısından kızının hayatına girişi bir nevi kırılma noktası oluyor. Cleo aynı zamanda izleyiciyi yönlendirmek açısından da önemli bir karakter. Film boyunca Johnny’nin savruk hayatına dalıp gidecekken Cleo’nun verdiği tepkiler, babasının alışkın olduğu şeyleri şaşkınlıkla karşılamasıyla seyirciyi “ünlülerin hareketli yaşamı”nın dışına çıkarıyor. Johnny karakterini algılamamıza dair yönetmenin bir diğer oyunu da Johnny’nin cep telefonuna gizli numaradan gelen “Kendini bir şey mi sanıyorsun?” mesajları. Nasıl Cleo’nun şaşkınlığı bir yanıyla seyircinin şaşkınlığıysa, mesajlar da karaktere yönelik değil seyirciye yönelik mesajlar. Coppola şunu soruyor: “Siz bu adamı bir şey mi sanıyorsunuz?” Nitekim bu mesajlara Johnny izleyiciden daha az tepki veriyor.     

 

Film boyunca Sofia Coppola “Ünlülerin ve zenginlerin mükemmel hayatlarına dair” klişelere ufak darbeler gerçekleştiriyor. Ünlü fotoğrafçılara verilen pozlar, karıştıkları aşk dedikoduları, basın toplantıları, ünlülerin diyet sırları… Coppola belki de küçük yaşlarda babasının maruz kaldığı her şeyin arka planını ortaya çıkarmaya çalışmış. Bir nevi ünlülerin ev halleri foto galerisi hazırlamış. Bir Konuşabilse’ye de sinen Coppola’ya özgü atmosfer, bu filmde de devam ediyor.  Afilli cümle kuramayan, bulundukları mekânın içinde şaşkınlıkla gezinen karakterler…  Fakat bütün bu sembolik anlamlar dünyasının filmsel anlatı içinde kendine yer bulamadığını görüyoruz. Yazının başında bahsettiğim Bir Konuşabilse’den kalan kredi burada anlam kazanıyor. Tek başına değerlendirildiğinde Başka Bir Yerde filminin sonunda “olmamışlık” hissiyle ayrılıyorsunuz. Bu olmamışlık hissini de Bir Konuşabilse’den kalan duyarlılıkla tamamlamaya çalışıyoruz. Altyazı dergisinden Gözde Onaran’ın (2) bahsettiği anlatım dilindeki bunaltı ve tekdüzelik, filmin öyküsüyle eşgüdümlü çatılmadığı için, bittikten sonra Coppola’nın diğer filmlerini de göz önüne alıp değerlendirmeden anlamlandırılamayacak bir yapım.  

 

Baba/Kız İlişkisi

Yönetmen bir röportajında (3) baba/kız ilişkisinin direkt olarak kendi çocukluğunu anlatmadığını, fakat izler taşıdığını belirtmişti. Filmde de serbest bir hikâye olduğu hissediliyor. Coppola’ya niye bunu anlattığını sormak abes olur, fakat filmdeki kurgusal havanın içine ara ara serpiştirilen “gerçeğimsi” anlar biraz da baba Coppola’nın dünya sinemasında hâlâ koruduğu sansasyonel konumunu ve kızı Sofia Coppola’yla olan ilişkisini tekrar başlatmak amacıyla konduğu hissediliyor.

Başka Bir Yerde, aynı Bir Konuşabilse gibi durum hikâyesi. Dolayısıyla oyunculuklar filmin kalitesinde büyük ağırlık yükleniyor. Fakat Başka Bir Yerde’nin en büyük sorunu da buradan kaynaklanıyor. Film boyunca hissiz, hafif cahil, belki de sırf yakışıklılığıyla oyuncu olmuş Johnny Marco’yu canlandıran Stephen Dorff’un yüz ifadesi karakteriyle özdeş bir şekilde ilerliyor. Fakat Dorff, Johnny’nin geçirdiği dönüşüm sürecini yansıtmakta yetersiz bir oyuncu. Filmin sonuna doğru, eski karısını arayıp da “ben bir hiçim” diye ağladığı an belki de film için bir viraj olabilecekken, Dorff oyunculuğunu buraya katamıyor. Benzer bir ağlama sahnesi de küçük kızı Cleo’ya ait. Cleo basının bu hareketli yaşamından sıkılıp annesini özlediğini söyleyerek ağlıyor. Belli ki Coppola gençliğinde de benzer bir kriz yaşamış, filmin senaryosu içinde anlamlı duran bir sahne; fakat Cleo’yu canlandıran Elle Fanning böylesine büyük bir yükün altından kalkamamış.

 

Sofia Coppola üçüncü filmi Marie Antoinette (2006) ile farklı bir ruha yelken açmıştı. Başka Bir Yerde filminde yeniden Bir Konuşabilse’nin atmosferine dönmesi benim açımdan sevindirici. Coppola’nın bağımsız sinema içindeki yerini daha da sağlamlaştırıyor, fakat Coppola son filminde, kendi anlatı dünyasına bir kat daha kazandıramıyor ve derinleşemiyor. İki film birbirini tamamlayacak, birbirine güç verecekken Başka Bir Yerde bu açıdan takımı geriye düşürüyor.



(1) http://www.filmlerim.com/makale/10467/baska-bir-yerde-her-seyimiz-var-ama-mutsuzuz

(2) Aylık altyazı sinema dergisi, gözde onaran, başka bir yerde, syf. 40

(3) http://blogs.indiewire.com/thompsononhollywood/2010/09/13/interview_sofia_coppola_talks_somewhere/

YORUM YAZ:
Ad Soyad:
Yorumunuz:
Kalan: (Sadece 600 karekter olabilir)
ARKADAŞINA GÖNDER:
Ad Soyad:
Email Adresiniz:
Arkadaş(lar)ınızın Email Adresi:

birden fazla email adresi yazacaksanız boşluk ile ayırmalısınız.
NOTUNUZ:
Bilim ve Sanat VakfıKüre YayınlarıKlasik Yayınlarıİstanbul Şehir Üniversitesi
Hayal Perdesi © 2010 - hayalperdesi@hayalperdesi.net Yayımlanan malzemenin bütün hakları Hayal Perdesi’ne aittir. Kaynak göstererek alıntılanabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına, reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir..