Ayas, Ayşe Şule Bilgiç'in yeni çocuk karakteri. Pepee'den daha büyük, kalabalık bir ailesi var ve bir İstanbul çocuğu... Ayas'ı sinemamımız adına ilk animasyon saymasak da insanların ilgisiyle bir fitili ateşleyeceğini düşünüyoruz. Ayas'ı ve yaratım sürecini Ayşe Şule Bilgiç ile konuştuk.

Pepee’den sonra Ayas fikri nasıl ortaya çıktı? Kahramanlarınızı neye göre yaratıyorsunuz?

Pepee izleyenleri büyüyordu ve onlara kendileri ile özdeşleştirebilecekleri daha üst yaş grubunda bir rol model yaratma düşüncesi ile yola çıktık Ayas'ta. Ayas, Pepee'de büyüttüğümüz bir nesli kucaklayacak olan ikinci çocuğumuz. Karakterlerimizi mutlaka bir plân çerçevesinde yaratıyoruz. Kimsenin şahsi isteği söz konusu değil, gerçekten eğlenceli ve öğretici bir amacımız oluyor hep.

Çok güzel yabancı örnekleri izlememize rağmen animasyon bizim ülkemizde bir türlü başlangıç yapamadı, Ayas bu anlamda bir başlangıç olabilir mi?

Düşyeri Çizgi Film Stüdyoları’dan biz, Pepee ile çizgi dizi yapılabileceğine dair tüm Türkiye'ye umut olduk ve bir sektörün var olması için fitili yaktık. Şimdi Ayas ile aynı şeyi beyazperde için yaşatmak istiyoruz. Ayas varlığı ve yarattığı sevgi ile Türkiye'de çizgi sinema yapılabileceğine dair umut olacak. Biliyorum ki insanlar bizi yalnız bırakmayacak ve Ayas Türk çizgi sinema tarihinin fitilini ateşleyecek.

Ayas nasıl bir karakter, çocuklar hedef kitle olunca onları hem eğlendirecek hem de bilgilendirecek bir karakter yaratmak gerekiyor. Onun dengesini nasıl kurdunuz?

Düşyeri olarak birinci önceliğimiz çok ama çok eğlendirmek ve eğlenmek. Bu eğlencenin yanında ana hedef kitleye önemli hayata dair mesajları da vermekten ekip olarak hoşlanıyoruz. Pepee ile bir nesle tuvalet alışkanlığı kazandırdık. Annelerin dualarını çok aldık. Ama bu projelerimizin katma değeri. Asıl amaç her zaman eğlendirmek.

Ayas’ın Pepee’den farkı nedir?

İkisi de Düşyeri çocuğu. Bu yüzden çok ortak yönleri var. Ama çok farklı yönleri de var. Ayas, Pepee'den daha büyük bir çocuk her şeyden önce. Okula başlamak üzere. Ayas'ın kalabalık bir ailesi ve sokaklarında salındığı bir İstanbul'u var. Pepee de biraz daha gerçek dışı mekânlar kullanıyorduk. Ayas'ta bütün İstanbul'u çizgi filme taşıdık. Ayas bilgisayar destekli 2D tekniği ile yapıldı. Pepee’de farklı bir teknik kullanılıyor.

Biraz teknik süreci anlatabilir misiniz? Kaç yıldır, kaç kişilik ekip çalışıyor ve animasyonun bir türü var mı?

Canlandırma dediğiniz şeyi pek çok farklı teknikle yapabilirsiniz. Biz Türkiye'de kendi “nasıl yapılır”ını oluşturmuş özel bir ekibiz. Beş senedir Ar-Ge çalışmalarımız ile bu noktaya geldik. Bir saniyelik bir canlandırma için 24 kare üzerinde çalışmak gerekiyor. Çok ince ve üretimi sancılı bir iş, ama insan âşık olduğu işi yapıyor ise bunlara takılmıyor. Düşyeri'nde beş yıldır toplamda yetmişe yakın arkadaşım görev aldı.

Bu fikirler önceden de var mıydı kafanız da yoksa çocuklarınızla birlikte mi şekillendi?

Çizgi filmdeki boşluğu keşfetmeme anneliğim zemin hazırladı. Üniversite yıllarında da kendi kendime sorgulardım; neden Türk çizgi film yok diye ama çok da kurcalama şansım olmamıştı. Annelikle daha derinlemesine konuyu araştırdım ve ortaya çıkan başlı başına olumsuz bu tablo beni vazgeçirmekten daha çok, bu işi mutlaka yapmam konusunda heyecanlandırdı. Ve şimdi çizgi film yaparak ölmek istiyorum.

Başrolünde çocukların olduğu çocuk filmi yazmayı, yapmayı düşünüyor musunuz?

Ayas vizyondan ikinci veya üçüncü filmi yapmaya cesaret verecek bir gişe ile dönecek. Biz buna hazırlıklıyız. Bu yüzden elimde heyecanla yapımı için kolları sıvamayı beklediğimiz pek çok film var. Bunların içinde çizgi filmlerin yanında normal prodüksiyon filmler de var. Bu ülkede çocuğa dair ciddi bir şeyler yapılacak ise, bunu ilk Düşyeri yapacak. Pepee en ciddi yaptığımız ilk işimiz. Devamı gelecek.

Yabancı animasyonları çok cesur buluyorum ben, çevre arkadaşlık, baskılar konusunda gayet iyi bir biçimde işleniyor. Sanki kahramanlar gerçek olmayınca onların yaptıkları da insanları kapsamıyormuş gibi gelir bana. Ayas’ın mesajları var mı?

Ayas 22 Kasım’da vizyona girdiğinde her şeyden önce çok ama çok eğlenceli bir 82 dakika vaat ediyor. Bunun yanında bilginin en büyük güç olduğu alt mesajımız var. Zaten Ayas, “karanlığı aydınlatan ay ışığı” demek. Bilginin de karanlığı aydınlattığı varsayımı ile isimle bir paralellik kurduk. Bilginin gücünü öğretecek Ayas. Önce filmi sonrasında televizyon bölümleri ile çocuklara “bilgi en büyük güçtür” diyecek!

Dünya artık sesli ve görsel efektlerle harikalar yaratıyor, biz emekleme aşamasındayız, bunun sebebini sadece endüstrileşmeye bağlamak mümkün mü?

Biz gelişmekte olan bir ülkeyiz. Pek çok konuda bu böyle. Çizgi film için de çok geç kalmışız. Dünya 50-60 yıldır bu işin pazarını inanılmaz büyüttü. Biz üretmediğimiz için hep tüketen toplum olmuşuz. Üretilen çizgi filmleri tüketen... Bu, çok acı. Ama şimdi taşın altına elini sokan, üretime inanan bir avuç çizgi film sevdalısı bu kaderi değiştirmeye çalışıyoruz. Yerli çizgi filmlerin önce ülke pazarında sonra da hâkim topraklarda pazar yaratacağına inanıyoruz.

Teknik ekibin nasıl bir çalışma yaptığından kısaca bahsedebilir misiniz?

Bir çizgi filmin yapımı senaryonun elimize gelmesi ile başlıyor. Şu ana kadar senaryoların tamamını ben yazıyordum. Çok yakın bir zaman önce kalemine çok inandığımız Aysuda Ülkü Zeren de dâhil oldu. Senaryodaki karakterleri oluşturma süreci tüm sürecin en sancılı ve uzun kısmı. Ayas karakteri tek başına tam sekiz ayda çıktı. Çizim hâli çıkınca canlandırmaya uygun teknik altyapıları tamamlanıyor. Senaryo önce hikâye resimlemeye ve ses kaydına giriyor, oradan animatiğe döndürülüyor. Sonra canlandırma süreci başlıyor. Canlandırmalar toplanıyor kaba kurgu yapılıyor. Sonrasında rendir ve komp süreçleri devreye giriyor. Biten görüntülerde ses, efekt, müzik ve miks aşamaları başlıyor.

Ayas tutulur ve sevilirse devamı gelir mi?

Ayas tek bir film olarak tasarlanmadı. Ayas'ın şu an elimizde üç sinema filmi ve çok sayıda televizyon dizileri var. Üretimi hâlâ devam ediyor. Ayas tek başına sinemada bir film olarak kalmayacak. Düşyeri'nin üç yıllık bir yatırımı var Ayas'ın omuzlarında. Uzun süre hayatımızda olacak.

Çocuklarınızın tepkisi ne oldu Ayas’ı izlediklerinde, sanırım sizinle beraber sürece bayağı dâhil olmuşlar. Onların isteklerine göre değişiklikler yaptığınız oluyor mu?

Evet, kesinlikle ilk odak grup çalışmalarını kendi çocuklarımız üzerinde yapıyoruz. Onların gözlemleri ile değişiklik yaptığımız oluyor. Iraz Elif tam bir Ayas fanatiği. Yeni bölümleri iple çekiyor. Tabi henüz seyirci ile buluşmamış tüm bölümler bizim çocuklar için eski bölüm sayılıyor. Her birini defalarca izledikleri için...

Son olarak eklemek istedikleriniz…

22 Kasım sadece Düşyeri için değil, bu ülkedeki çizgi sinema tarihi için çok önemli bir gün. Ayas'ın elde edeceği başarı pek çok yatırımcı ve yapımcıyı harekete geçirecek diye düşünüyorum. Bu yüzden tanrıdan Ayas'ın yanında olmasını diliyoruz.